22 Mayıs 2009 Cuma

Farklılık

Her insan farklıdır diyorlar, mantığım kabul etse de duygularıma kabul ettiremiyorum. Niye böyle çözemiyorum da gerçi. Herkes hayallerine göre çalışıyor, hayallerine göre yaşıyor, isteğine bağlı gününü geçiriyor, yaşamak istediği gibi yaşıyor kısaca. Benim anlamadığım niye geleceklerini düşünmeden yaşar bu insanoğlunun büyük bir kısmı. Sürekli gelecek kaygısıyla yaşamanın son derece rahatsızlık verdiğini, hatta insanı psikolojik travmalara kadar götürdüğünü kabul ediyorum. Ama bu kaygının birazcık da olsa olması taraftarıyım.

Ya da yaşama karşı çok fazla duyarlıyım... Doğru mu yanlış mı bilemiyorum... Farkına vardığım bir durum var ki insanlar ikiye ayrılmış durumda. Birincisi vatanı için, milleti için, ailesi için, evi için, arkadaşları için, işi için, arabası için, ... ,etrafını mutlu etmek için sürekli çalışanlar ve koşturanlar; ikincisi de bu hizmetlerden faydalananlar.

Hangisi doğru hala karar veremedim...

19 Mayıs 2009 Salı

Yoğun insan

Hani insan çok yoğundur, kafasını kaldırıp bakamaz etrafına. Birgün kafasını kaldırdığında ise çok dolmuştur artık. Yazmak ister boşaltmak ister içindekileri. Aynı zamanda da paylaşmak ve rahatlamak... İşte o anlardan birini yaşıyorum bu günlerde... Umarım zaman bulabilirim.

Merhaba...

Yazmaya tekrar başlamak ve yazdıklarımı paylaşmak beni gerçekten hem çok sevindirdi hem de çok heyecanlandırdı...

Yaşamı farkederek yaşamanın zorlukları ve olumlu yanları oldukça fazla ama en önemlisi yaşama hangi yönden baktığınıza bağlı herhalde. Herşey gülümsemekle başlıyor... Gülümsemek, gülümsedikçe daha mutlu olmak, mutlu oldukça kendine daha çok güvenmek, kendine güvendikçe daha çok çalışmak, daha çok çalıştıkça planlı yaşamak, planlı yaşadıkça zamanın değerini anlamak, zamanı farkettikçe çevreye karşı duyarlı olmak, duyarlılık arttıkça daha çok yardım etmek; yardım ettikçe yine gülümsemek...

Gülümseyerek tekrar birlikte olmak dileğimle...